17 Ağustos 2009

samurai...  


yoğun, yorgun, sıkıntılı, koşuşturmacalı, sıcak, sarı, güneşli,
yosun kokulu, mazot kokulu, fırından yeni çıkmış mis gibi kek kokulu,
acı biber tadında, hem de çikolata kıvamında,
topuklu ayakkabı, mini etek modunda,
metroda yer altında,
durakta insanlar arasında,
bir savaşçı gibi her günün sonunda kazandığı zaferlerle başı dik,
buz gibi su,
bir fincan sıcacık acı kahve,


buruk bir tat bıraktı bugün damağımda...

resim: http://shimeng.deviantart.com/art/Samurai-48384898

18 Haziran 2009

İZMİR'İN KIZLARI  


Bu sabah çok şık bir mail geldi gruptan. Güzel İzmir'in güzel insanlarından Yılmaz Özdil ile Alem FM DJ'lerinden Tolga Işık arasında geçen bir diyalog:

" Ankara ve İstanbul nasıl İzmir gibi olur?

Alem FM de kripto odasının sunucusu Tolga Işık, Yılmaz Özdille telefon bağlantısı yapıyor.Tolga Işık, İstanbul ve Ankarada ki mevcut siyasi tablonun değişmesi için
ne olması gerekir diye soruyor.

Yılmaz Özdil, ancak bu siyasi durum İstanbullu gençlerimizin İzmirden
kız alıp 3 çocuk yapması durumunda değişir diyor.

Ve arkasından harika bir yanıt geliyor tabii İzmirde 3 çocuk yapmaya razı olacak kız bulabilirlerse. ."

Bir şehrin insanlarına,kadınlarına daha nasıl iltifat edilir bilmem....

Usta'ya benden kocaman bir alkış!!

Resim: http://vainoz.deviantart.com/art/at-izmir-112213638

15 Haziran 2009

yüksek ökçelerrr  

Topuklu ayakkabıyı ilk hangi akıllı keşfetti bilmem ama kadın millettinin kökünü kurutmayı planladığı kesin! ilk topuklu ayakkabıyı yaparken, kıs kıs gülüp ellerini ovuşturduğuna bahse girebilirim.

Tamam, yiğidi lime lime doğrayak ama hakkını yemiyek: gayet zarif, seksi ve şık... kabul ediyorum.

Ama, yanlış ayaklara giyildiğinde çok ama çok tehlikeli olabiliyor.

Misal: benim gibi sonradan topuklu ayakkabı görmelerden olan insanlar için hayati tehlike arzediyor. neden? çok basit! özene bezene aldığım topuklu ayakkabılarım, bu sabah merdivenlerden düşmeme sebep olmak suretiyle bana suikast girişiminde bulundu. kendini hala üniversitedeki gibi botlarının içinde zanneden zat-ı muhteremin dikkatsizliği de tuz biber!! ikinci kattan apartmanın giriş kapısına kadar mabadımın üzerinde kayarak geldim.

hasar raporu : sağ elimini derisi galiba duvarda kaldı. sol dirseğim trabzanlara geçmek suretiyle servis dışı!! soyulmuş bir sırt ve zannımca akşama moraracak olan bir adet popiş!!!

YAŞASIN BOTLAR!!!

13 Haziran 2009

İSTANBUL AĞRISI  

kanatları parça parça bu ağustos geceleri
yıldızlar kaynarken
şangır şungur ayaklarımın dibine dökülen
sen eğer yine istanbul'san
yine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğim
pançak pançak şiirler tüküreceğim
demek yine ben
limandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor
kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeler
yahudi sokaklarını aydınlatan tel aviv şarkıları
mavi asfaltlara çökmüş
diz bağlıyor
eğer sen yine istanbul'san
kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan
sirkeci garında tren çığlıklarıyla bıçaklanıp
intihar dumanları içindeki haydarpaşa'dan
anadolu üstlerine bakıp bakıp
ağlayan
sen eğer yine istanbul'san
aldanmıyorsam
yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa
kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar
yine senin emrindeyim
utanmasam
gözlerimi damla damla kadehime damlatarak
kendimi yani şu bildiğin attila ilhan'ı zehirleyebilirim

sonbahar karanlıkları tuttu tutacak
tarlabaşı pansiyonlarında bekarlar buğulanıyor
imtihan çığlıkları yükseliyor üniversite'den
tophane iskelesinde diesel kamyonları sarhoş
direksiyonlarının koynuna girmiş bıçkın şoförler
uykusuz dalgalanıyor

ulan istanbul sen misin
senin ellerin mi bu eller
ulan bu gemiler senin gemilerin mi
minarelerini kürdan gibi dişlerinin arasında
liman liman götüren ulan mazot tüküren bu dövmeli gemiler senin mi
akşamlar yassıldıkça neden böyle devleşiyorlar
neden durmaksızın imdat kıvılcımları fışkırıyor
antenlerinden
neden
peki istanbul ya ben
ya mısralarını dört renkli duvar afişleri gibi boy boy
gümrük duvarlarına yapıştıran yolcu abbas
ya benim kahrım
ya senin ağrın
ağır kabaralarınla uykularımı ezerek deliksiz yaşattığın
çaresiz zehirler kusan çılgın bir yılan gibi
burgu burgu içime boşalttığın o senin ağrın o senin

eğer sen yine istanbul'san
yanılmıyorsam
koltuğumun altında eski bir kitap diye götürmek istediğim
sicilyalı balıkçılara marsilyalı dok işçilerine
satır satır okumak istediğim
sen
eğer yine istanbul'san
eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi her tarafımda hissettiğim
ulan yine sen kazandın istanbul
sen kazandın ben yenildim
kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar
yine emrindeyim
ölsem yalnız kalsam cüzdanım kaybolsa
parasız kalsam tenhalarda kalsam çarpılsam
hiç bir gün hiç bir postacı kapımı çalmasa
yanılmıyorsam
sen eğer yine istanbul'san
senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar
gözbebeklerimde gezegenler gibi dönen yalnızlığımda
bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir

ulan bunu sen de bilirsin istanbul
kaç kere yazdım kimbilir
kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken
1949 eylül'ünde birader mırç ve ben
sokaklarında mohikanlar gibi ateşler yaktık
sana taptık ulan
unuttun mu
sana taptık

neden bilmem, attila ilhan'ın en sevdiğim şiiridir "istanbul ağrısı"... isyanla karışık sevgi anlatısı...

aldığım ilk attila ilhan kitabının ilk sayfasındaki ilk şiir.. belki de bu yüzdendir bıkmadan usanmadan okumam, her okuyuşumda ben de bıraktığı o bildik tat...

ya da belki de vicdan azabı...
attila ilhan'ın 2005 yılında tüyap'a geldiğini bilmiyordum. usta tam karşımda ve benim imzalanmayı bekleyem yığınla kitabım evde kuzu kuzu yatmakta!! "seneye imzalatırım" diye düşünmüştüm ama poliyannacılık bu sefer sökmedi.
usta, o sene öldü!!

30 Mart 2009

"MAĞRUR OLMA PADİŞAHIM, SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR!"  

29 MART 2009 YEREL SEÇİMLERİNDEN MANZARALARA göz atacak olursak;

1) AKP kan kaybediyor. her ne kadar, genel resme bakıldığında hala Türkiyenin büyük bir bölmüne hakim olduğu görülse de, 2011 genel seçimleri öncesi uğradığı oy kaybı, ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.

Erdoğan'ın AKP'yi kendi varlığı altında ezişi, güttüğü 'tek adam siyaseti', diktatörlüğe varan uzlaşmaz, azarlayıcı ve kavgacı tavrı, AKP'nin uğradığı oy kaybının nedenlerinden. işsizliğin vurduğu insanların hissettiği 'ders verme ihtiyacı' da buna eklenince AKP oylarının bir kısmını SP'ye kaptırdı.

AKP'nin Alevi kökenli vatandaşlarımızın yaşadığı Tunceli'de oy kapmak için yapılan "sadaka siyaseti" sonuç vermedi ve DTP Tunceli'yi aldı.
DTP ve SP, 2009 yerel seçimlerinde en göze çarpan sıçramayı yapan 2 parti olarak öne çıktı.

CHP'nin oylarındaki artış, önceki seçimlerde laiklik ve türban üzerine siyaset yapmak yerine,yolsuzluklar ve ekonomik kriz üzerine odaklanmanın çok daha başarılı bir seçim kampanyası olduğunun kanıtı.

CHP'den söz açılmışken...

Laikliğin kalesi, Ege'nin İncisi, sıcak kalpli güler yüzlü insanlarıyla İzmir'den söz etmemek olmaz!.

İzmir'de yerel seçim sonuçları aşağıdaki gibi vuku buldu :

İzmir Büyükşehir Belediya Başkanı Aziz Kocaoğlu % 53,2
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan % 56,82 (AKP % 26,13)
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak % 64,03 (AKP % 16,78)
Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut % 45,27 (AKP % 37,27)
Buca Belediye Başkanı % 51,67 (AKP % 35,60)
Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol % 48.41 (AKP %29,48)
Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm % 44,18 (AKP % 35.99)
Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır % 49,68 (AKP % 30,43)
Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu % 60,02 (AKP % 26)
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ % 41,35 (AKP % 36,53)
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur % 70,32 (AKP % 15,96)
Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya % 68,92 (AKP % 23,34)
Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce % 55,62 (AKP % 24,41)
Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz % 49,4 (AKP % 33,5)
Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin % 19.261 oy (AKP 17.172 oy)
Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu
Beydağ Belediye Başkanı Süleyman Vasfi Şentürk % 45,6 (AKP % 41,9)
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven % 40 (AKP % 28.7)
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ % 61,4
Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa
Kınık Belediye Başkanı Süleyman Kaya % 50.8 (AKP % 34)
Kiraz Belediye Başkanı İsmet Korkmaz % 48 (AKP % 47,4)


uzun lafın kısası CHP İzmir'de 30 ilçeden 29'unda artık söz sahibi.

Sırf oy alabilmek için Konak ve Karşıyaka'dan alınıp, Karabağlar ve Bayraklı'ya bağlanan semtlerdeki sandıklardan çıkan yine CHP oldu.

"Gavur İzmir" gavurluğunu gösterdi!!!!

son manşeti atan izmir'in kavruk tenli, sıcacık insanları oldu.

ATA'nın izinden giden tüm insanları "gavur" diye damgalayanlara en güzel cevabı sandıkta verdi.

sonuç şaşırtıcı mı? kesinlikle hayır. "İzmir'in temiz kalpli güzel insanları" ATA'sının izinde olduğunu bir kere daha kanıtladı. kalelerini zapetmeye çalışanlara geçit vermeyeceğini dünya alem biliyor artık.

sonuç yeterli mi? AKP'nin "İzmir'i teslim almak şart oldu" söylemlerine karşılık 30'da koca bir "0" çektiği düşünülürse, oldukça parlak.

güzel izmirin demokrat ve aydın insanlarını alınlarından öperim.

dileğim, İzmir'in tüm Türkiye'ye örnek olması. dileğim kurtarılabilecek durumdaki firmalara kaynak sağlamak yerine "sadaka siyaseti" güdenlere, en güzel cevabı oylarıyla veren İzmir'in güzel insanlarının verdiği mesajı herkesin anlayabilmesi.

biz ne şanslıyız ki, dünyaya gelen en son ve en büyük devlet adamı ve asker bize nasip oldu.

başka ATATÜRK yok!

İzmir ATA'sının yolunda inançla yürüyor.

ya siz?

11 Mart 2009

1) Batman Belediye Meclisi, "Ahmet Necdet Sezer" bulvarının adını "Zilan" bulvarı olarak değiştirme kararı aldı. Zilan, 1996'da Tunceli'de 9 askeri şehit eden ve 33 askeri yaralayan bir PKK'lının kod adı..

Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, karara gerekçe olarak Sezer'in isminin Ergenekon soruşturmasıyla anılmaya başlamasını gösterdi. Karara istinaden "Ahmet Necdet Sezer Bulvarı" tabelası hafta içi kaldırılıp, yerine "Zilan Bulvarı" tabelası asılacak.

DTP'li Emine Ayna, geçen hafta Tunceli'deki mitingde, Zilan kod adlı teröristi, "Devrimin işaretleridir bunlar", diyerek alkışlattı.

Yorum : Şehitlerin kemikleri sızım sızım.....

2) 3 yıl önce Mersin'e gelen Erdoğan'a "Anamız ağladı" diyen ve "Ananı da al git" diye azar işiten çiftçi Mustafa Kemal Öncel'in wvi, Erdoğan'ın Mersin mitingi öncesi kuşatıldı ve Öncel gözaltına alındı. Erdoğan'ın Mersin'den ayrılmasının ardından serbest bırakılan Öncel, "Dünden beri sivil polis takibindeyim. Sabaha kadar sivil polisler evimin etrafını sardı. Mezitli girişinde dolmuştan indiğimde beni göz altına aldılar. Miting meydanında göz altına aldıklarını söylemişler. Göz altına alındığım yer miting meydanından 15 km uzaklıktaki kendi mahallem." dedi.


Yorum: Bir ülkenin başbakanı kendi vatandaşından neden korkar? Derdini söylemeyen derman bulamadığı gibi, derdini söyleme cesaretini gösteren de nezareti boylar.


3) AKP Manisa İl Başkanlığının, MHP mitingine katılımın, kendi mitinglerindeki katılıma oranla çok daha az olduğunu öne sürerek, "Boylarının ölçüsünü aldılar" başlığıyla gazetelere yolladığı fotoğrafta, kalabalığın PHOTOSHOP yöntemiyle çoğaltıldığı ortaya çıktı.

Yorum : :D:D:D:D:D:D:D